-
Alışveriş sepetiniz boş!
Sayısal derslerin babası sayılan matematik, içerisinde kolay ders konularını barındığı gibi zor konular da barındırmaktadır. Zaten uzun olan ders sürelerine zor konular da eklenince öğrencilerin derse konsantre olması zorlaşmaktadır. Bir öğretmen için en büyük sıkıntılardan birisi de ders esnasında öğrencilerin gürültüsüne engel olamamaktır. Uyarmak ve ikaz etmek belli bir yere kadar etkili olmakla birlikte ne yazık ki tüm ders boyunca aynı şeylerin tekrar etmesi hem dersi dinlemek isteyen diğer öğrencileri üzecektir hem de öğretmenleri üzecektir.
Bu yazıda matematik dersinin sadece sorulardan ve yazılı ögelerden oluşmadığını anlatmaya çalışarak dersin daha interaktif ve uygulamalı işlenerek nasıl zevkli hale getirilebileceği hususunu maddeler halinde sıralayacağız. Böylece esas amacımız olan bilgiyi öğrenciye aktarma işimizi yaparken dersin keyifli geçmesinin huzurunu da yaşayacağız.
Matematik dersini, sorularını, konularını öğrencilere zevkli hale getirebilmek için altın kurallar:
1- Dersin konusuna hemen giriş yapmayın. Öğrenciler ile 5 dakika muhabbet edin. Genel anlamda nasıl oldukları, günlerinin nasıl geçirdikleri, mesela hangi televizyon dizilerini izledikleri, hangi sinemalara gittikleri, hangi sosyal medya hesaplarını kullandıkları (facebook, twitter v.b.) gibi güncel konulardan muhabbetler açınız. Böylece öğrencileri derse yavaş yavaş ısındırın. Muhabbeti fazla uzatmamaya ve herkese söz hakkı vermeye çalışın.
2- Derse giriş yapın. Öncelikle bu hafta anlatacağınız konu başlığını öğrencilere bildirin. Yanınızda tahta kaleminin dışında ders konusunu destekleyici materyalleri mutlaka bulundurun ve derste kullanın. Trigonometri anlatacaksanız öğrencilere kalemleri ile 30, 60, 90 üçgeni yaptırın, seriler konusunu anlatacaksanız öğrencileri tahtaya çıkarın ve ardışık sayıları toplayın.. Burada başlıca kullanmanız gereken materyaller kırtasiye malzemeleri ve öğrencilerin kendisi olmalıdır. Böylece öğrencileri işin içine katarak interaktif ders işleyebilirsiniz.
3- Eğlence aralarında ciddi olun. Hem gülelim hem de dersin ciddi olduğunu anlayalım modunda olmalısınız. Dersin öğrenciler için önemli olduğu, ileride işlerine yarayacağı izlenimi uyandırın.
4- Ders konusunu anlatırken sürekli örneklerden yararlanın. Konu anlatımı ve örnek verilmesi hususunda dengeyi iyi ayarlayın. Ne öğrenci konuya boğulmalı, ne de dersi tamamen sorularla geçirmemelisiniz. Dersin içeriğine göre soru sayısını çok fazla sayıya çıkarabilirsiniz.
5- Dersin son 5 dakikasını muhabbete ayırın. Zaten yeterince uzun bir ders süresi var ve bu ders süresi öğrencilerin konsantrasyonunu bozması için başlıca bir sebep. Bu nedenle kontrolü ele alın ve ders sürenizi belirleyin. Ders sonunda yapacağınız etkili muhabbetlerle öğrencilerin dersi özlemesini sağlayabilirsiniz.
6- Sabırlı ve kibar olun. Öğrenciler ne kadar kaba olurlarsa olsunlar onlara sevgi ile davranın. İmkanınız varsa sınıfın en çalışkanları ile özel ilgilenebilirsiniz. Zira profosyonel eğitim sistemi bunu gerektiriyor ancak ülkemizde bu mümkün değil.
Hepsi bu kadar.